YÜZÜNCÜ YILA 14 KALA "29 EKİM 2009"

Bu vatanın her toprağını karış karış, ayrı ayrı seven Türk vatandaşları olarak, Cumhuriyet Bayramımızın 86. Yıl dönümünü coşkuyla kutladık.

 

            Hepimize Kutlu Olmasını Diliyorum!!

 

            Her yerde olduğu gibi Hendek’imizde de havai fişeklerle kutlandı, her yere bayraklar asıldı. Gönüllerde ki vatan sevgisi, bayrak sevgisi yine yakışır bir şekilde dışa vuruldu; gururluca! İstanbul’da ki ışık gösterileri görülmeye değerdi. Boğaz köprüsünün ışıklandırılması muazzamdı. Ankara’da ki törenler görülmeye değerdi. Gerçi her zaman ki protokol ve gösteriler cereyan etti, belki de kimileri için klasik törenlerdi ama insanın gerçekten göğsünü kabartıyor bu etkinlikler.

 

            Benim göğsümün kabarmasının yanında içime içime dokunan farklı şeyler gördüm. Başkent Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde ki şehit ağacı bence 29 Ekim’e damgasını vuran bir semboldü. Bugünlerde vatandaşını, askerini, memurunu, işçisini, çiftçisini, yaşlısını gencini korumak adına hiçbir şey yapmayan bazı mevki ve makam sahiplerine çok güzel bir cevap oldu. O ağacın üzerindeki künyeler gerçekten çok güzel anlamlar teşkil ediyor. Gönül isterdi ki analar o ağacın altında, gözleri sisli bir şekilde bakmasın. O ağacın açılışı hiç olmasın, oraya asılacak künye hiç olmasın isterdik. Türkiye, Cumhuriyet kimliğini büründüğü bu 86. yılında, şehit kelimesinin kavramını unutmak isterdi ve biz, teröre çok yabancı bir kavram olmak isterdik.

 
[Devamı Arka Sayfada]